İŞKUR İnternet Sitesi ve İş Arayanın Çilesi

c47f0-turkey-jobless-rate-sees-slight-decrease-year-on-year

İnternetin hayatımızın her alanına girdiği şu günlerde bir çoğumuzun elinden akıllı telefonlar düşmüyor. Hemen hepimiz sosyal medyayı dakika dakika internet üzerinden takip eder olduk. Kaç yıllık koca koca gazeteler facebook gibi web sitelerinde bir tık bir hit alabilmek için farazi ve içerik dışı komik başlıklarla haber reklamı yapar oldular. Kocca kocca gazeteler bildiğiniz maymun oldular facebook ortamlarında. İnstagram ve fotoğraf çılgınlığı, büzülen dudaklar, Scorp ve evinin divanında uzanırken üç kilo makyajla konuşanlar, capsler, komik videolar derken neredeyse günümüzün büyük bir bölümünü bu mecralarda geçirir olduk. İnternet böylesine insanların hayatına nüfuz etmişken devlet mekanizmasının da çağa ayak uydurması gerekiyordu. Kısmen uydurdu da. E-devlet sistemi, adliyelerde ki sabıka kaydı çıkarma çilesinin bitmesi, tüm mali ve cezai sicilinizin internet üzerinden takibi. Trafik cezaları, vergilerin internet üzerinden ödenebilmesi vb. bir çok yenilikle devlet kurumları da bu süratle ilerleyen teknoloji ve internet çağından geri kalmadılar. Ancak Tüm bunlar olurken İŞKUR’u unuttular. Çünkü işkur işşiz güçsüz adamların iş için girdiği, eppek parası için kurslara yazılıp bi yerlerde çalışabilmek için işverene takla attığı yer idi. Kaç senelik İŞKUR’un web sitesinin ne arayüzü ne de içeriği değişti. Değişmesin bu sorun değil gelişmedi de. Bir kaç sene öncesine kadar işsizleri kategorize ederek onlarla ilgilenecek kimse yoktu iş kur da. İnternete ilanı veriyorlardı, telefonla işverene ulaşıyordun veya işkur’a direkt giderek bağlantı kuruyordun. Gittiğinde de internete verilmemiş bir yığın ilanla o binada karşılaşıyordun o bina girince işçi ve işveren için bambaşka alternatiflerin oluştuğu bir meridyen gibiydi. İnsan sormadan edemiyordu madem böyle sirkülasyon var neden internete taşınmıyor bu ilanlar diye. Oradaki memuru azıcık sıkıştırınca da anlatıyordu, iş düzgün, adamlar sağlam birisini istiyorlar herkesi almak istemiyorlar o yüzden internete vermiyoruz kendimiz görelim görüştürelim diye diyorlardı. İşin özü 3-4 sene öncesine kadar İŞKUR dan iş arayan adamın o binaya haftada 2-3 kez gitmesi oralarda takılması memurları yoklaması en iyi yöntemdi.

Günümüze geldiğimizde İŞKUR işsizlerle işverenleri buluşturması için ve (tahmin ediyorum) İŞKUR binaları içerisinde iş arayan trafiğini zaten yaptıkları başka işler olan memurlardan almak için oraya genç memurlar atadı.  Web sitesi üzerinden de herkesi bulunduğu ilin İŞKUR il müdürlüğünde isim isim bu arkadaşlara bağladı. Web sitesini açtığınızda ve iş arayan girişi yaptığınızda köşede DANIŞMANINIZ XXX diye bir ibare göreceksiniz.  Ben bu danışman olayı yeni başladığında hem meraktan hem de internet üzerinden aramak varken neden danışman sistemi getirilmiş öğrenme amacıyla görüşmeye gittim. Genç arkadaşla tanıştım ve konuştuk. Dedim ki danışman yazıyor ben İŞKUR’un web sitesi üzerinden yapamayacağım neyi sizinle paylaşarak yapabilirim? Diye sordum. Kendisi bana hiç bir şeyi dedi. Her türlü başvuruyu internet üzerinden kendimin yapabileceğini söyledi. Tabi diyemedim o zaman sizin bu danışmanlık etiketiniz nereden geliyor diyemedim.  Neyse efendim az geçti uz geçti danışman sisteminin üzerinden biraz zaman geçti. Beni bir merak aldı. Acaba eskisi gibi daha oturaklı uzun vadeli iş ilanlarını internete vermeden kenara ayırıp yüzyüze görüp mü teklif ediyorlar diye düşündüm. İŞKUR’a tekrar gittim. Danışmanım ilk gittiğimden daha bi rahat yeni memur psikolojisini atmış klasik memura evrilmişti. Dedim X bey geçmişte kağıt üzerinde olmasa da belli belirsiz yapılan bir uygulama vardı hala varmı böyle birşey dedim. Hayır kesinlikle dedi, artık tüm iş taleplerini web sitesine aktarıyoruz iş arayanlar oradan başvuruyorlar dedi. Peki dedim teşekkür ettim ve ayrıldım.

İŞKUR’un internet sitesi çalışıp ayrıldığınız işler üzerinden ve MEB onaylı aldığınız sertifikalar ve eğitimlerden, mezuniyetiniz gibi unsurlardan belirli kriterlere göre sizi ünvanlarla  kaydediyor. Örneğin Motorlu kurye olarak çalıştıysanız “kurye” kategorisindeki ilanlara başvurabiliyorsunuz. Veya Ön Mühasebede çalıştıysanız sigortalı olarak sistem sizi kaydediyor, tabi çalışanınız bu meslek dalında ssk ya bildirim yaptıysa.  siz kendiniz iş tecrübenizi giriyorsunuz “alaylı” “okuldan” seçenekleriyle ünvanı kaydediyorsunuz. Bir dönem bunu da yapamıyordunuz çünkü takdir edersiniz bazen iş SSK’ya bildirilmeyebiliyor, böyle durumlarda SSK binasına gidip danışmanınızı bulmanız ve ünvanı ekletmeniz gerekmekte. İşte sıkıntı burada başlıyor, Üniversite mezunu bir işsiz olarak örneğin “depo sorumlusu” ilanına başvuramıyorsunuz. Aranılan şartlar da ilkokokul-yüksek lisans arası eğitim, 45 yaş sınırı gibi genelde  herkesin başvurabilmesi için kategorilendirmelere takılmayacak şekilde hazırlanmış. Ancak sizin iş geçmişinizde meslek bilgisi olarak “depo sorumlusu” olmadığı için iş-kur un web sitesi aradan çıkıyor ve telefonla işverenle birebir görüşmek durumunda kalıyorsunuz. Bu kötü mü? Tabi ki değil ancak bu web sitesinin amacı kayıtlı iş gücü trafiğini dolaylı da olsa kayda almak ve işsizlerle işvereni buluşturmak olunca internette kariyer üzerine açılmış bir kaç büyük ve onlarca küçük sitenin bile yapabildiğini yapamaması onu işlevsizleştiriyor. İşin kısası iŞKUR üzerinden telefonla arama yapmadan web arayüzü aracılığıyla her hangi bir işe başvurmak istiyorsanız ve  “forklift operatörü””dokumacı” “kalite kontrolcü” “aşçı” gibi tek bir kelime altında ele alınan spesifik bir iş geçmişiniz yoksa. Daha çok yönlü ve hiyerarşik olarak mavi veya beyaz yaka ayırmadan çalıştıysanız sitenin “meslek bilgisi” uyarısına takılarak başvurunuzu site üzerinden yapamamaktasınız.

Başka bir konu ise “iş bildirimi” veya “görüşme bildirimi” “iş uyarısı” sistemi İŞKUR da ya çalışmıyor ya da ben beceremedim. Şöyle ki İŞKUR’da işsiz olarak görünüyorsanız ve aktif iş arayansanız size tanımladıkları belirli ünvanlarla ilgili işverenlerden gelecek talepleri sms veya mail yoluyla o ilde o ünvanlara sahip olup işsiz olanlara otomatik olarak gönderecek bir sistem yok. Veya İşveren yabancı dil bilmeyen ya da başlangıç düzeyinde bilse yeter “gece resepsiyon” görevlisi arıyor. Sizin yabancı dil bilgileriniz kayıtlı ve yeterli olsa bile meslek tanımlarınızda “resepsiyonist” olmadığı için yine ilana site üzerinden başvuramayacaksınız, “iş uyarı” sistemi olsa dahi yine size sms veya mail gelmeyecek. Sanıyorum bu algoritmayı hazırlarken iş tanımıyla bağdaşmayan işsizleri elemek ya da başvuruların yoğunluğunu azaltmak için o meslek dalıyla ilgili “tecrübesi” olmayanları otomatikman saf dışı bırakmak ve siteyi işlevsizleştirmek amaçmış.

iskur2

Ancak unutulan bir şey var ki bu meslek dalları arasında birbirine benzeyen hatta birbiriyle iç içe olup birbirini kapsayan onlarcası var. Üniversite mezunu bir işsiz’in *istisnalar dışında bir tekstil,beyaz eşya, donmuş gıda vb. deposunda mal giriş çıkışını takip edememesi veya iki satırlık bir irsaliyeyi hazırlayamaması bunun için kendisinde tecrübe aranması düşünülebilir mi? İktisat bitirmiş bir işsiz in ön muhasebeci olarak çay getirip götürememesi, işleyişi öğreneceğim diye büroda ki eski çalışanların çevresinde dönüp dönüp duramayacak olması mantıklı mı?  Aynı şekilde en az lise mezunu bir vatandaşın kısa süreli bir oryantasyondan sonra telefon başında oturup santrale bakamaması akıl alır mı? İlla özgeçmişinde “telefon santral görevlisi” işi yapmış olmalı veya bunu meslek bilgisi olarak ekletmeli mi.

Bu durum gerçekten çok saçma ve iş arayanın boşuna zamanını alan bir uygulama. Dünya’da böylesine internet kullanımı yaygınlaşmışken hala telefonla görüşüp hakkınızda hiç bir “ön bilgisi” olmayan işverenlerin karşısına çıkmak ve bunca zamanını harcayan iş arayanın özgeçmişini inceleyen işverenin sigara kullanımı, eğitim seviyesi, ikametgah gibi belirli nedenlerle sizi işe alamaması. Halbuki site üzerinden bu bilgileri önceden görerek işverenin sizinle görüşme talep etmesi böylece oluşan başvuru yoğunluğunu azaltacak ve insanların zaten işsizken üstüne bir de büyük şehirlerde onca yolu çekmesine gerek kalmayacak. Hal böyle olunca İŞKUR konsept olarak ” fabrika işçisi” ile “işvereni” buluşturmaktan öteye gidemiyor. Tekstil, Ağır Sanayi gibi yapılan işin sabit meslek bilgisinin de belirli olduğu iş alanlarında vatandaşın başvurduğu bir seçenek olarak kalıyor. Halbuki üzerine düşseler iş arayanlar için de iş veren için de bir devlet hizmeti olarak yerini alacak. İş verenler yüksek hitli bir kariyer sitesinde personel alım ilanı verebilmek için bu sitelere hizmetin karşılığı ücretler ödüyorlar. Düzenli olarak kariyer sitelerine ödeme yapan onlarca sermayedar var.  Bu madalyonun öteki yüzü tabi ki bir devlet hizmetinin özel sektör hizmeti kadar akıcı, sorunsuz ve çok yönlü olmasını beklemiyorum, en azından Türkiye’de.  Ancak bu “meslek bilgisi” ve meslek kategorizasyonu işini mutlaka çözmeliler. İŞKUR gazetelerin eleman ilanlarından fazlasını yapabilir ve vatandaşa hizmetse olay ki işsiz cenneti bir ülkeyiz, buyrun, ellerinde altyapı var.

İşkur’un sms sistemi nasıl işliyor hiç bir zaman anlayamadım. Mesleki eğitim kursları, girişimcilik kursu gibi kurslar için bilgilendirme talebinde bulundum ancak bu kurslarla ilgili hiç bir mail veya sms kaç senedir almadım. Sigortanız aktif değilse ve iş arayan olarak işkur’da kayıtlıysanız size düzenli aralıklarla sms gelmesi gerekmekte. ancak kazın ayağı öyle değil. En son bir kaç gün önce iş görüşmesiyle ilgili sms aldım. O da görüşme saatinden bir saat sonra gönderilmişti.

Mesajın Tarihine Dikkat

Mesajın Tarihine Dikkat

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın