Ahmet Bedevi ( Manisa Tarzanı )

withframe

“Yaşayışım gayet basittir. Yaz kış Topkale’deki kulübemde ve mağaramda yaşarım. Evim meyve ağaçlarıyla, çiçeklerle çevrilmiş cennet gibidir. Yazın yaş, kışın kuru meyveler yerim. Günde üç kez buz gibi suyla yıkanırım. Vücudumu korumak için, kendi yaptığım bitkisel yağı sürünürüm. Eski ve yeni yazıyı bilirim. Türk müziğine hayranım. Sinemanın tutkunuyum. Zaten, dertle gamı bunlarla unutuyorum. Gazete ve dergi elimden düşmez, hepsini alır okurum”

 

Ahmet Bedevi’nin nüfus kayıtlarındaki ismi Ahmeddin Carlak. 1888’de Bağdat’da doğan Bedevi Türk Ordusunda uzun süre askerlik yapmış Milli Mücadeleye Katılmış bir gazi. Ordudaki başarıları neticesinde Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası verilen Bedevi askerlikle geçen uzun yılların ardından Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Manisa’ya yerleşir. Savaş sonrası yangınlar nedeniyle büyük oranda harabe olan Manisa’nın enkaz kaldırma çalışmalarında da görev alan Bedevi’nin içine ta o zamanlardan düşmüş Manisa’yı yeşille buluşturma sevdası. Bulduğu her fırsatta ormanlardan getirdiği fidanları şehirde belirli yerlere dikermiş. Diktiği her fidan tutarmış. Hatta halk arasında tarzan kuru dal dikse tutar denirmiş. Manisa’ya ilk geldiği dönemler her gün saat 12:00’de Topkale’de ki topu ateşlermiş.O saatlerde topu ateşlemek için dağdan koşturarak inişini izlemeye  toplanırmış insanlar.

Dağdaki bir kulübede insanlardan uzakta yaşamayı tercih etmiş Tarzan. Belki kaybettiği aşkının acısı belki de yıllar süren askerlik döneminde gördükleri onu insanlardan daha steril uzak fakat bir o kadar da doğaya dönük yaşamaya itmiş. ilk zamanlar üzerinde bir tişört ve şortla gezen Bedevi sonraları tişörtü de atmış ve fotoğraflarda da göreceğiniz son haliyle ölümüne kadar yaşamış. Mülkiyeti tamamen reddetmiş medeniyetten uzak bir bilince ulaşmış bence Ahmet Bedevi. Kulübesinde, üzerine gazete serdiği tahtadan bir yatakta uyurmuş. Ömrünün büyük bir kısmını Manisa’yı yeşillendirmekle ve varolan yeşili koruma mücadelesiyle geçirmiş. Diktiği her fidanı evladı gibi görür onlara evladım diye hitap eder, tek tek özenle ilgilenirmiş. iyi bir sporcu da olan Bedevi genç dağcılarla birlikte Ağrı, Demirkazık ve Cilo dağlarına tırmanmış.

tarzan4

Ahmet Bedevi’ye Manisa Tarzanı ismi  o yıllarda Manisa’da sinemada gösterime giren Tarzan filmiyle yakıştırılmış. Filmdeki Tarzan balta girmemiş ormanlarda medeniyetten uzak doğayla iç içe bir yaşam sürerken Manisa Tarzanı hayatı boyunca evlatlarını şehirleşen Manisa’dan bürokrasiden yani medeniyetten korumaya çalışmakla geçirmiş. O zamanlar başarmış da. Şehrin adı Yeşil Manisa olarak bilinir olmuş. Manisayı doğayla buluşturma mücadelesini yaşadığı süre boyunca kazanmış Ahmet Bedevi. Altında siyah bir şort ve lastik ayakkabılarıyla geldiği bu beldede yaptıklarıyla adını tarihe yazmış bir doğa kahramanı olmuş. Günümüzde bir çok doğa aktivistinin hayatını, mücadelesini okuduğu bir insan olan Tarzan’ı Manisa’da unutmamış. Şehrin bir çok yerine anıtlarını, heykelini dikmişler Manisa Tarzanı’nın. Ama evlatlarının kaçı günümüze kadar ulaşmış onu bilmiyorum. Belki de hiç biri ulaşamadı. Ölümüne yakın, yol yapılacak diye evlatlarını teker teker koparmışlar ondan. Bu üzüntü onu kahretmiş.

Bedevi’nin yaşadığı yılları onu anarken mutlaka hatırlayınız. 1930’lardan bahsediyoruz. Halk savaştan yeni çıkmış şeyhler şıhlar ortalıkta cirit atıyor, bir adam çıkıyor ortaya baldırı çıplak ve böylesine mutasıp bir yapının içerisinden sıyrılıp bir halk kahramanı bir yeşil sevdalısı doğa aktivisti oluyor. Ve onu bu haliyle benimseyip seviyorlar, anıtlarını dikiyorlar. Zamanının çok çok ötesinde bir adam Ahmet Bedevi. İnsanların gözünde bir garip topçu hacı. Normalden farklı görünene bakarken ki meraklı gözlerden ötesine dokunamıyorlar belki. Bu topraklarda onun mücadelesiyle başlayan eko aktivizm günümüzde çok farklı boyutlarda ve büyüyerek artmakta. Eko köyler, medeniyetten uzaklaşarak eski köy yaşamına dönen entelektüeller ve filozoflar, kalabalıklardan kaçarak tarlada çalışmayı göze alacak kadar şehirlerden tiksinmiş insanların sayısı her geçen gün artmakta. Köylülerde bilinç uyandırmak adına mücadeleye koşan yüzlerce genç doğa gönüllüsü aktivist var memlekette. Günümüzde okumuş, iyi bir iş veya kariyer sahibi olup doğaya doğal olana dönen ve komünlere katılan bir çok gruba ajan gözüyle bakıldığı gerçeği o zamanlar da aynıymış. Bir dönem Manisa Tarzanı’da ajan olabileceği ihtimaline karşı izlenmiş. Sunay Akın’ın “Onlar hep oradaydı” isimli kitabına da konu olan Manisa Tarzanı 31 Mayıs 1963 tarihinde hayata gözlerini yummuş.  Kendisi Türkiye tarihinde bana göre bir dönüm noktası ve bir idealizm örneğidir. Saygıyla anıyorum.

images1-8

Altta vereceğimiz video Ahmet Bedevi hakkında çekilen Manisa Tarzanı isimli 1994 yapımı filmden. Çekenlerin ellerine, emeğine sağlık. Günümüzde Manisa Tarzanı’nın bilinirliğine tanınmasına yaptıkları katkı çok büyük. Bence yaşarken de sinemaya hayran olan Ahmet Bedevi’nin yeni nesillerce de bilinmesi için güncel yeni bir film çekmenin zamanı çoktan gelmiş.

Yararlanılan kaynaklar: www.agaclar.net

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın